5 Mayıs 2015 Salı

Kalabalığın ortasında babasından azar işiten çocuklar vardır hani, çekiştirilerek yürütülen... Kalabalıkta kaybolacağından korktuğu için elini de bırakamaz bir türlü o ruhunu delik deşik eden celladın. En kızgın olduğu anda bile bir tek ona güvenebileceğini hisseder, onu terk etmesinden korktuğu için daha bir sıkı sarılır hatta ellerine...
Böyle bir manzara işte, ektiğini biçecek olan insanların biçmek istemediklerini ekmeleri...
içimi acıtıyor...
Ermeni Meselesi
Ermeni tehcirini 'soykırım' olarak gösteren hatta ülkelerine anıt diken devletlere bakınca yaptıkları iki yüzlülük size de komik gelmiyor mu?
Benim şahsi görüşüm Ermeni tehciri bir soykırım değildir. Neden?
Çünkü Osmanlı'daki tüm Ermeniler değil sadece doğudaki Ermeniler tehcire mecbur bırakılmıştır. Bunun nedeni 1. Dünya Savaşı sırasında Ruslarla savaşmaktayken cephe gerisindeki tehlikeleri bertaraf etmektir.
Ermeniler Neden tehlike olarak görüldü?
Çünkü Ruslar (yani itilaf bloğu) tarafından silahlandırılıp kışkırtılan Ermenilerin doğudaki vilayet-i Sitte'de devlet kurma planları vardı. Bunu, Bolşevik ihtilali sonrası Rusların, Osmanlı topraklarının paylaşım planını dünya kamuoyuna duyurması sonucunda öğrenmiştik.
Peki neler oldu?
Bir tarihçi değilim ancak o dönemi hem okuduğum hem de çeşitli sempozyumlarda dinlediğim için sanırım iki kelam da benim etme hakkım vardır.
1.si Ermeni çeteleri Osmanlı halkını ciddi kıyıma uğratmıştır. Bakmayın medyanın hep Ermeniler tarafından konuştuğuna, Türklere ait onlarca toplu mezar var bu ülkede. Van'da yaşanan olayları anlatan yaşlılarımız yakın zamana kadar hâlâ hayattaydı.
2.si bu olaylar sonucunda Türkler de Ermenilere karşı düşmanlaşmış ve kardeş kardeşe kırdırtılmıştır. Tokat'ta ağaçlara asılanlar, evleri basılanlar... Bu kargaşa neticesinde çok Ermeni öldürüldü evet, ama cok daha fazla Türk de öldürüldü. Ve bu ölümler devlet eliyle değil toplumsal kargaşa sonucunda gerçekleşti.
Şimdi bir düşünelim. Savaş var ülkede bir de ihanet...
Tehcir kararı bu nedenle zor, bir o kadar da radikal bir karardı. Tehcir sırasında pek çok insanın soğuktan, açlıktan ve hastalıktan öldüğü de söylenir. Muhtemelen doğrudur da. Fakat Osmanlı askeri lüks otomobillerle giderken sadece Ermeniler mi kağnılarla taşınmıştır? Osmanlı halkı keyif çatarken tehcire maruz kalanlar mı sadece açlık çekmiştir? Üstelik
Ermenilerin başka bir ülkeye değil yine Osmanlı toprakları içinde yer değiştirmeleri söz konusudur. Bu dönemde yaşanan olayların tamamı faşizmin ürünü olmakla birlikte Ermeni ya da Türk fark etmez cinayetlerin tamamı sorgulanmalı ve kınanmalıdır.
Evet, o insanlar komşumuzdu, ekmeğimizi paylaştık belki, fakat tüm Ermenilerin değil sadece çetecilerin sebep olduğu kıyım ve ihanet yüzünden doğudaki Ermenilerin tehcire maruz kaldığını ve bu nedenle yaşanan acı olayların soykırım olarak nitelendirilemeyeceğini unutmayalım lütfen.
Şimdi 'tehcir çocuklarının' fotoğraflarını paylaşıp Osmanlı'ya "tü kaka" demek yerine o çocukların yollara düşmesine sebep olan Ermeni faşistlerini ve o insanları faşizmle besleyip büyütmüş, bugün Ermeniler için gözyaşı döken emperyalist zihniyeti yuhalamak gerekiyor bence... Yoksa Yahudi katliamının arkasına sığınıp bugün Filistin'de çocukları katleden faşizan zihniyetten ne farkımız kalır?
Anlamıyorum bu ülkede kendine solcu diyenleri. Neye hizmet ettiklerini fark edemeyek kadar lüzumsuz laf kalabalığı içindeler. Bu ülkede solcu olmak başka ülkelerin faşizan emellerine alet olmak mıdır?
Ölen Ermeniler için üzülelim, bir daha yaşanmaması için OYUNU görelim ama neden 'Hocalı' için, neden o dönem ölen Osmanlı vatandaşları için üzülmüyoruz. Bilmediğimizden mi?
Bilmek istemediğimizden mi? Sosyal çevremizde bizi faşist sanmalarından korktuğumuz için mi?
Ermenilerden yana durmak ya da onlar için üzülüyormuş gibi görünmek daha HAVALI olduğu için mi?
Elimize "Kapamacıyan" fotoğrafları aldığımızda İNSAN olmaya çalışıyor olabiliriz ama üzgünüm şu cühela tavrımızla, insanları ırklara ayıran sözde hümanist gözyaşlarımızla o çook karşı olduğumuzu sandığımız zihniyetin piyonları olmaya devam edicez. İnsan nerde durduğunu ve neden durduğunu iyi bilmeli. En tehlikelisi de nerde durduğunu bilmeyen insanların harekete geçmesi sanırım...
ölen, öldürülen, ölüme mahkum edilen tüm Canlar, CANIMIZIN bir parçasıdır.
Işıklar içinde büyüsünler...