18 Ağustos 2014 Pazartesi

Saçıma kırmızı bir karanfil takıp
Çimenlere uzanmak, rüzgarı hissetmek istiyorum bu ara
Yaprakların arasından sızan sıcacık güneşin
gözlerimi kamaştırmasını sonra...
Sonra da yüreğimi bir tüy gibi
Yumuşacık sarmalamasını...

Yüzümde durduramadığım bir gülümsemeyle
Gıdıklanıyormuşçasına sohbet etmek istiyorum o köşe başında
Kimseyi umursamadan hem de,
Sarhoş olmadan...

Yıllar önce okuyup etkilendiğim bir kitabın
Soru işareti var zihnimde bu ara
Yarın diyordu ölecek olsan...

Ne yapardık hakkaten?

Ben her sabah bu soruyu soruyorum
Artik kendime.
Yapabildiğim kadarını yapıyorum
Yapamadıklarım kalıyor belirsiz bir geleceğe...
Sonra ben de herkes gibi susuyorum
Bin kez sustuğum için susuyorum belki de
Ya da belki susanlara hissettiğim sevgiden
Belki biraz da öfkeden
Belki annelerimizin bizi döverken
Hırslanıp hızını alamadıkları gibi tekmelemek geldiği icindir içimden...

Sahi yarın ölecek olsan...
Yarın var mı gerçekten?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder